Tarih kitaplarında yer almayan 8 Aborijin kahraman

Avustralya’da sömürgecilere karşı halkı veya toprakları için savaşan Aborijin savaşçılardan bazıları şunlar:

Frontier Wars

Aboriginal Warriors by Joseph Lycett 1815-1822 Source: National Library of Australia

Pemulwuy

Sömürgecilere karşı bilinen ilk savaşçı Pemulwuy’dur. Darug ulusu Bidgigal kabilesindendir. Bir ayağının sakat olduğu yönündeki ifadelerden, Pemulwuy’un carradhy (clever men) olduğu sonucu çıkarılmıştır. Yani, kabilenin doktoru ve cezalandıcısı (infazcısı!).

1790’da NSW Valisi Phillip’in bekçisini mızraklayarak öldürünce, Vali, Aborijinlerden intikam almak için askerler gönderdi ancak gidenler Aborijinleri bulamadı.

1792’den itibaren Pemulwuy Sydney çevresinde çiftçilik yapan beyaz yerleşimcilere saldırılar düzenlemeye başladı. Evleri ateşe verdi, ekinleri imha etti veya çaldı.

Bu saldırılardan en büyüğü ‘Paramatta Savaşı’ olarak bilinir.
Bu da ilginizi çekebilir

Aborijinler neden tarım yapmadı?

Pemulwuy liderliğindeki 100 Aborijin savaşçı, önce Tongabbie’deki hükümet çiftliğine saldırdı, oradan Paramatta’ya yöneldi. Pemulwuy bu savaşta 7 yerinden yaralandı, en az beş Aborjin savaşçı öldü. Pemulwuy yakalandı. Kaldırıldığı hastanede gözaltında tutulduğu sırada kaçarak, ününe ün kattı.

Vali King, Pemulwuy’u ‘kahraman ve bağımsız bir karakter’ olarak tanımlamasına rağmen,ölü ya da sağ getirene ödül vaadetti. Vali ayrıca Paramatta’da görülen her Aborijin’in hemen öldürülmesi emri yayınladı.

Pemulwuy 1802’de vurularak öldürüldü. Başı kesilerek Sir Joseph Banks’ın koleksiyonu için İngiltere’ye göderildi.

Pemulwuy’un başının nerede olduğu hala bilinmiyor.
Pemulwuy
Engraving of 'Pimbloy' believed to be of Pemulwuy by Samuel John Neele Source: State Library of Victoria

Musquito

Musquito Sydney’de Port Jackson’un kuzey sahilinde doğdu. 1805’de Hawkersbury bölgesinde beyaz yerleşimlere baskınlar düzenlemeye başladı. Hakkında tutuklama kararı çıkarıldı ve Paramatta’da yakalandı. Norfolk Adası’na sürgüne gönderildi. Orada 8 yıl kaldıktan sonra Tasmanya’ya gönderildi.

1817’de iz sürücü olarak çalışırken beyaz korucuları avlamaya başladı ama kendisi korucu haline geldi. Yerlilerin beyaz yerleşim dışına sürülmesiyle ormana çekilip çete kurdu. 20 – 30 kişilik grubuyla çiftliklere baskınlar düzenledi. 1823 -24 yılları arasında Tazmanya doğu kıyılarında bazı ambarcıları öldürdü. 1824’de yaralı olarak yakalandı. Ertesi yıl kötü şöhretli Old Hobart Hapishanesi’nde bir başka Aborijin Black Jack ile birlikte asıldı.

 

Windradyne

Windradyne bir Wiradjuri savaşçısıydı ve 1824 Barthurst savaşı’nın en önemli unsuruydu. Brisbane Vali olunca, Mavi dağların batısındaki yerleşimin hızı arttı. Bu durum Aborijinlerin geleneksel yiyecek kaynaklarını etkiledi. Windradyne küçük bir  grupla gerilla taktiği uygulayıp küçük çiftliklere baskınlar düzenlemeye başladı. Aralık 1823’de iki çobanın öldrülmesinden sorumlu tutuldu. Yakalanması için bir bölük yola çıktı. Belgelere göre Windradyne’i ancak 6 kişi etkisiz hale getirebildi.

Serbest bırakıldığında Aborijinlere, kadın ve çocuklara yönelik saldırılar artmış, Wyahgdon dağlarında da 7 çoban öldürülmüştü. 1924’de Bathurts’da sıkı yönetim ilan edildi. Windradyne’nin yakalanmasını sağlayacak olana ödül verilecekti. Ancak yakalanmadı. Daha sonra Vali, Windradyne’i affetti.
Windradyne
An illustration depicting a Wiradjuri warrior, thought to be Windradyne Source: Wikipedia Commons

Yagan

Yagan 1795 civarında doğdu. Perth’in güneyinde Noongar kabilesinin önde gelen yaşlılarından Midgigoroo’nun oğluydu. Archibald Butler’in sahibi olduğu çiftlikevi yakınında bir Aborijin çocuğun öldürülmesi sonrasında Yagan, intikam için Butler’ın hizmetindeki William Gaze’i mızrakla öldürdü. 1832’de yakalandı ve Carnac Adası’nda 6 hafta tutuklu kaldıktan sonra kaçtı. Tekne kullanmayı bilmemesine rağmen iki kişi ile birlikte bir tekne çalıp denizde 13 km yol alarak ana karaya ulaştı.  Perth sömüresinde bu kaçışıyla ün kazandı ve bir yıl yakalanamadı. Yerel Aborijinleri inceleyen papaz, Yagan’ı ölüm cezasından kurtarmak için çok çabaladı. Yagan 1833’de Williams ve James Keates kardeşlerin düzenlediği bir baskında öldürüldü. Başı kesilerek İngiltere’ye gönderildi ve Liverpool Müzesi’nde saklandı. Yagan’ın başı 1997 yılında Avustralya’ya getirilerek törenle gömüldü. Yagan’ın adı Perth’te bir meydana verildi.
Statue of Yagan on Heirisson Island
Statue of Yagan on Heirisson Island Source: http://library.trinity.wa.edu.au

Jandamarra

Bunuba kabilesinden Jandamarra 1870’lerde Batı Avustralya’nın Kimberley bölgesinde doğdu.  Çocukluğunu çöllerdeki hayvan çiftliklerinde geçirdi ve iyi bir at sürücüsü haline geldi. Sonra kabilesine geri döndü.

Koyunları öldürmekten tutuklandı ancak, polis karakoılundaki atların bakımını üstlenme sözü vermesi üzerine suçlamalardan beraat etti. Daha sonra iz sürücü olarak polisle çalıştı.

İşi hırsızlıkla suçlanan kendi insanlarını bulmaktı.
Bunuba kabilesi Jandamarra’ya ültimatom vererek bu işi yapmamasını istedi. Jandamarra, bu ültimatom üzerine iş arkadaşı komiser Richardson’u uykusunda vurarak gözaltındaki Aborijinleri serbest bıraktı. Takip eden 3 yıl boyunca bölgesindeki beyaz yerleşimcilere karşı direnişin lideri oldu. Vücutları savaş boyalarıyla boyalı 50 savaşçıyla yerleşimcilere karşı ‘Windjina Gorge Savaşı’na katıldı. Bu savaşta ağır yaralandı. Daha sonra, eskiden çalıştığı polis karakoluna iki kez baskın düzenledi. 1897 yılında, polisle çalışan bir başka iz sürücü Aborijin tarafından vurularak öldürüldü.

 

Tunnerminnerwait ve Maulboyheenner

Tunnerminnerwait ve Maulboyheenner, 14 diğer Tasmanyalı Aborijinle birlikte ‘Aborijinlerin Koruyucusu’ George Robinson tarafından 1839 yılında Melbourne’a götürüldü. İki yıl sonra bu ikili, üç kadınla birlikte iki silah çalarak Dandednong ve Mornington Peninsula’da 6 hafta süren gerilla savaşı verdi. Bu sürede iki denizciyi öldürüp bazı binaları yaktılar.

Bu süre sonunda yakalandılar. Kadınlar beraat etti. Tunnerminnerwait ve Maulboyheenner cinayetten suçlu bulundu ve idama mahkum edildi. İkilinin cesedi Melbourne’da şu anda Queen Victoria Market olan alana gömüldü.
Maulboyheenner
Maulboyheenner Source: http://www.melbourne.vic.gov.au

Image

Tarenorerer (Walyer)

1800’lerde Tasmanya’da doğdu. Genç bir kızken Port Sorell bölgesindeki Aborijinlerden kaçırılıp Bass Strait Adalarında iki beyaz denizciye satıldığına inanılıyor. İngilizceyi çok çabuk öğrendi ve çok iyi konuştu. Denizcilerle kaldığı süre içinde ateşli silahları da öğrendi.

1828 yılında denizcilerin elinden kaçtı ve memleketine geri döndü. Bölgesindeki kadın ve erkekleri işgalcilere karşı örgütledi. Erkek savaşçılara silah kullanmayı ve savaş taktiklerini bizzat kendisi öğretti. Düşmanlarının yiyecek kaynağını kurutmak için hayvanları öldürmek gibi gerilla taktikleri kullandı. ‘Luta tawin (beyaz adam)’i kara yılanı sevdiğim kadar severim’ sözünün Tarenorerer’e ait olduğuna inanılır.

Diğer Aborijhin gruplarla arasında çıkan anlaşmazlık üzerine iki erkek ve iki kız kardeşiyle birlikte Port Sorell’e kaçtı. Ancak denizciler tarafından yine kaçırılarak Bird Adasına götürüldü. Kim olduğunu gizledi. Denizciler onu ‘Mary Anne’ olarak tanıdı.

1830’da denizcilerden birini öldürme girişiminde bulunması üzerine Swan Adası’na götürüldü. Kısa süre sonra gerçek kimliği de ortaya çıktı.

‘Aborijinlerin Koruyucusu’ George Robinson, Tarenorerer’in yakalanmasına çok sevindi. Robinson’a göre ‘Bu kadının yakalanması, cinayet kariyerinin durdurulması açısından çok şanslı bir şey’ oldu.

Tarenorerer adada isyan çıkarabileceği korkusuyla tecritte tutuldu. Hastalandı ve 5 Haziran 1831’de öldü.
Walyer by Julie Downing
Walyer by Julie Downing Source: National Gallery of Australia

Share
Published 21 February 2017 4:30pm
Updated 12 August 2022 3:58pm
By Karina Marlow, Luke Pearson, Ismail Kayhan
Source: NITV


Share this with family and friends